30 Ağustos 2010 Pazartesi

Herşeyin Başı

Evden ilk kez ayrılıyordum, uzak bir şehre gidiyordum okumaya.
Oralar İstanbul'a benzemez.. Hiçbirşey tatminkar değil ve herkes aptalmış gibi, başka bir dünyadan gelmişler gibi gelir. Alışmaya çalışıyordum.
17 yaşındaydım ve hiç sevgilim olmamıştı. Çok kişiden hoşlanmışım ama lisede 'ay o bana baktı yok ben ona baktım 3 sn bakıştık yoksa 5 sn var mıydı?'dan öteye gitmemiş hiç birşey..

Birden biriyle tanışıyorum. Nasıl güzel bir çocuk.. Gözleri ela ela.. Burnu dünyada görülebilecek en asil burun sanki.. Uçak gibi asil burunlu sevgilim diyorum ona.. Gözümü açtım ulan şerefsiz ben seninle..

İlk senin elini tuttum, ilk seni öptüm, seninle seviştim ilk.. Sanki hayat senden sonra başladı, bir de dünya kadar da para döktüm sana boru mu lan?

O başka bir şehirde.. O şehrin adı Ayaz olsun. İnanılmaz güzel bir çikolata dükkanı var, şekerlemeler de satıyor, renkli renkli paketler..
Ortada bir yürüyüş yolu var. Önceden tren geçiyormuş oradan, artık yok. Grimsi bir şehir.. Bir park vardı, orda oturup karşı tarafa bakınca uzak şehrin ışıkları yanardı..
Az tepmedim o yolları. O evde kalırdı ben yurtta, beraber uyuyalım, doyamadığım tenini öpeyim biraz diye az tepmedim o yolları..
Güzel gözlü sevgilim benim, onunla sinemaya gitmek, onunla uyumak, onunla uyanmak, onunla yemek, onunla sıçmak -pardon bu olmadı tabi ki- onunla ne olursa olsun bişeyler yapmak dünyanın en zevkli şeyiydi.

Tam 3,5 yıl hatta gelin biz ona 4 diyelim beraberdik. Sonra neyse ayrıldık..

Biliyorum bu hepimizin hikayesi.. Hepimiz bu yoldan geçtik..

Şimdi o başka biriyle beraber ve ben onun için hergün kötü dileklerde bulunuyorum.
Ne de olsa hepimiz biliyoruz ki eski sevgilinin yeni sevgilisi her zaman 'götümüze benzer'
Dünyanın en çirkinidir, orospu tiplidir.

Bu gece bu orospu çocuğu çok kötü kafama vurdu. Şimdi kiminle fingirdeşiyor, ben 3,5 yıl vermedim, o orospu veriyo mu -ki tipi de tam bir ev kızı, verecek gibi durmuyor ama verirse fena- gibi sorularla sahuru bekliyorum.

Öğlen de sevgilimle buluşucam. Yontulmamış sevgilimle.. Beni bekleyin. 

Merak ediyorum, içim içimi yiyor, deliriyorum. Herşeyinde izim var aklına hiç mi gelmiyorum? Nasıl içi rahat ediyor çıldırıyorum..
Haa ben mi nasıl rahat ediyorum? Tamam benim bir sevgilim var olabilir ama o başkaaa bu başka.. Şimdi artık birbirimize aşk mesajları atmıyoruz.. Uyandığımda hazırlanmış bir kahvaltı ve o masada bir çiçek falan bulmuyorum.. O 'amatör ruhlu ilişki'yi istiyorum ben..

Merhaba

Bu bir eski sevgililer blogu.
Neden bunu yazıyorum biliyor musunuz?

Çünkü maalesef aşılamayacak bir biçimde erkler dünyasında yaşıyoruz. Erk kelime anlamı olarak güç demek ve erkek kelimesi de buradan geliyor. Yani O'nların dünyasında yaşıyoruz ve ben bu sebepten sevgilimin, kendi adımla yazdığım sevgili bloguma sürekli kısıtlama getirmesi sebebiyle eteğimde taşları ancak isimsiz olarak dökebileceğim..

Merhaba.. Ve başlayalım..