1 Eylül 2010 Çarşamba

Yan Apartmandaki Saksının Aşk Hayatı Benimkinden İyi

Bizim yan apartmanda bir kız oturuyor. Kendimi bildim bileli onu tanırım.
Apartmanların yüzeyleri bitişik yalnızca o bir kat yukarıda kalıyor benim odamdan. Sık sık camdan sesleniyor, duymazsam sepeti sallayıp camıma takk takk vuruyor.
Onunla konuşmak için cama her çıktığımda bir mahalle kızı daha doğrusu tam bir Sıdıka gibi hissediyorum kendimi. Hani böyle kızlar klübü gibi olsun isterdim ama o tat da yok.. HAni ben Sıdıka gibi hissediyorum ama onda sıdıkanın entelektüelliği de yok. Öyle tam bir pencere kızı..

Neyse bu kız evvelden beri ben ona sevgililerimi anlattıkça 'ben çıkmaya karşıyım yani bence saçma, ben evlenmek için çıkarım' falan derdi. Bu yaşına kadar da bir sevgilisi olmamıştı garibimin. İki tane abisi var adım attırmazlardı buna. Doğal olarak herşey içinde kalırdı, içmde kaldı demezdi de 'ben geceleri Taksime giden kızlardan değilim, ben sevgili değiştiren kızlardan değilim' derdi.

Bir kaç ay önce bizim mahallenin bu hanım kızında bir haller değişmeye başladı böle elini kolunu farklı kullanmaya başlar ya insan işte öyle.
Meğersem sonunda sevgili yapmış. AMAAA sanmayın ki çocuk bununla gönül eğlendiriyor, demiş ki "ben seninle çok ciddiyim, yani bi ciddi olmak vardır ama ben çok çok ciddiyim" demişşş..

Yavru kuşumm anlamıyorsunuzz.. Bunu o çocuk bana söyleyecekti külahı koyacaktım önüne buyur sen buna anlat ben az gezip geliyim diye..
Ahh ah.. Bu saf kızlar böle zart diye herşeyi bi bok zannediyo ya, vallahi üzülüyorum. Erkeklerin herşeyi bu kadar kolay sanmalarına üzülüyorum işte..

O zamandan beri pek bir cicimli cicimli ilişkileri var. 8 ay mı ne olmuş. Geçen akşam beni çağırdı evine, gittim, çocuk buna kocaman demet gül almış da onu göstermeye çağırmış beni çocuk gibi..

Hani hakikaten sevgilisini seven sevgililerden bunlar. En azından kız öyle çünkü ilk sevgilisi..
Ben hep sonradan anladım kıymetlerini, beraberken sevgiden çok sinir duygusu taşıyordum nedense onlara karşı..

Ama çiçeği görünce içim kırılmadı değil.

İlk sevgilimin bana aldığı çiçekler aklıma geldi.. Orkideler, güller.. Hatta ilk buluştuğumuzda gazetenin arasında vermişti gülü. Ben de hepsini saklardım yanlarına tarih yazıp.
Bir tek okuduğum şehirdekiler durmuyor, onları geçici ayrılıklarımızın birinde atmıştım. Şimdi beraber olduğum odun ise 2 senedir beraber olmamıza rağmen bana bir ot vermiş değil.

Pişmanlık duydum o çiçekleri gösterirken kızın hevesini görünce. Gülümsemesini görünce. İçim kıyıldı. Ben de böyle heveslenir sevinirdim.
Şimdi içi geçmiş yaşlı kadınlar gibi genç kızlara akıl verir duruma düştüm. Neden? Hala çok gencim ama neden benim heyecanlarım böyle izmarit gibi söndü?

Çünkü İlk sevgilimi, güzel gözlü sevgilimi kaçırdım..
Bu yetmez gibi bir Odunla beraberim benden tam 8 yaş büyük. Bu da yetmez gibi güzel gözlü sevgilim şimdi bir orospuyla beraber.
Tek iyi noktası şu, bizim odun, ondan daha iyi sevişiyor. Her ne kadar ilk sevgilimin fiziği daş gibi olsa da, odunun pipisi küçük olsa da, gerçekten daha iyi sevişiyor.
Ama bu bile tam değil çünkü seviştikten sonra iki öpeyim bir sarılayım pek de var denemez :S oof of..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder